1 Aralık 2008 Pazartesi

Yeni Site

Arkadaşlar uzun bir zamandır belki fark ettiniz belki etmediniz bu sitede her hangi birşey yayınlamıyorum. Yeni Bir site açtım artık orada yazmaya devam ediyorum daha bol içerik daha özgün yazılarla. burada takip ettiğiniz yazıların devamını artık buradan deram edebilirsiniz takip etmeye.

www.hasantatarli.com
Yeni sitemizde görüşmek üzere. Allaha emanet olun.

10 Ekim 2008 Cuma

Hotmail'im Hacklendi , Napcam Şimdi...

Bir iş yeriniz var ve işlerinizi internet üzerinden yönetiyorsunuz, bu mail yoluyla veya msn vasıtasıyla. Yine hergün yaptığınız gibi iş yerinize gidiyorsunuz... Sabah işyerinize gittikten sonra çayınızı, kahvenizi içiyorsunuz... Günlük gazetenize bakıyorsunuz, önemli başlıkları, ilginizi çeken yerleri okuyorsunuz... Kahvenizi bitirdikten sonra bilgisayarınızın başına oturuyorsunuz maillerinizi okumak için... Msn'inizi açmaya çalışıyorsunuz ama bakıyorsunuz ki Msn açılmıyor, Hemen düşünüyorsunuz belki bir hata vardır diyorsunuz bari Hotmail'den bakayım maillerime diyorsunuz. Hotmail.com dan mailinize bakmaya çalışıyorsunuz fakat sürekli yanlış kullanıcı adı veya paralo mesajı alıyorsunuz ve anlıyorsunuz ki mail şifreniz kendini HACKER diye adlandıran kişiler tarafından çalınmış ve değiştirilmiş. Hemen şifre sıfırlamak için girişimde bulunuyorsunuz fakat bakıyorsunuz ki gizli sorunuzu daha değiştirmiş bizim HACK' ımız. Tabi sizden kaynaklanan bir hatayı da atlamıyor ve bir daha bu hata düşmeyeceğinize kendi kendize karar alıyorsunuz. Hata ne mi? Hata yedek mail olarak aynı mail adresimizi vermek. Sonra ne yapacağım ya işle alakalı mailler gelmişse diye endişeye kapılıyorsunuz. İşte bu nokta da hotmail yardmınıza yetişiyor. Böyle bir olayla karşılaştıysanız buyrun yazımıza odaklanın:

1) http://support.msn.com/default.aspx?locale=en-us. Bu siteye girin, bu sitenin Türkçe desteği olmadığından ya ingilizcenizi kullanacaksınız, yada bu yazıyı okumaya devam edeceksiniz.

Karşınıza çıkan servislerden Windows Live ID kısmını seçin(Bu serviste karşınıza istediğimiz şey çıkmazsa Msn Messenger kısmını seçin).

2) Burada karşımıza bir form sayfası çıkacaktır. Bu formu da şu şekilde doldurun;

*Have you tried finding a solution to your issue using the Messenger online help system?

(Sorununuza Messenger online yardım sistemini kullanarak bir çözüm bulmayı denediniz mi? Eğer denediyseniz Yes denemediyseniz No' yu işaretliyorsunuz.)

* Full name: (Adınızı ve Soyadınızı giriniz. Örneğin Hasan Kartal)

* The e-mail address for us to send a response:( Bu kısma kullandığınız başka bir mail adresi giriniz. Bu kısma çalınan mail adresiyle ilgili sorular gelecektir. Çalınan mailinizi geri alana kadar bu mail adresiyle yazışmalara devam edeceksiniz.)

*Primary e-mail address/member ID associated with the account you are inquiring about:(Bu bölüme çalınan mail adresini yazınız Örn: info@calınanmail.com)

* What type of problem do you have? (Select the option that most closely matches your problem.Your selections enable us to quickly provide the most accurate response.)

(Ne tür bir problemle karşı karşıya kaldıpınız soruluyor. Ben I can sign in, but i need something fixed kısmını seçtim.)

*Be specific when describing your problem. The details that you include enable us to promptly send you the most likely solution to your issue. (Bu kısma mailinizin hacklendiğini açıklayan bir yazı yazabilirsiniz veya kısaca şunu yazabilirsiniz. Örn: Important. My mail is hacked, please help me)

*Frequency of the issue: (First time kısmını seçin.)

*Where are you trying to connect from?( Internete nerden bağlandığınızı seçin. Sırasıyla Okul, İş, Ev, Ev LAN, Diğer hangisi size uyuyorsa).

* Which Version of Messenger are you running? (Within Messenger, click the 'Help' menu and then select 'About' to find the current version(Messenger ınızın hangi versiyonu olduğunu seçin.)

*Who is Your ISP?( Bu kısımda size servis sağlayıcınız sorulmakta. Türk telekom seçeneği olmadığından dolayı Other seçeneğini seçin)

*Type of Internet connection: ( İnternet bağlantınız hangi şekilde ise seçin)

*Where did you get Messenger?(Messengerınızı nerden yüklediyseniz seçin)

Bu şıkları seçtikten sonra Submit deyip formu gönderin.

Bu formu gönderdikten sonra vermiş olduğunuz mail adresine bir mail gelecektir. Bu mailde sizden bazı bilgilerin doğruluğunu teyit etmek için sorular soracaktır. Bu soruların doğruluğu mailinizi geri alabilmeniz için çok önemlidir. Bu yüzden sordukları sorulara doğru bir şekilde cevap vermeniz gerekmektedir. Eğer cevabını hatırlayamadığınız veya tam olarak emin olmadığınız sorularda Don't know veya Don't remember demeniz önemlidir.

Şimdi de gönderdikleri maile nasıl cevap vermemiz gerektiği kısmına geçelim.

1) My Windows Live ID: (şifresi çalınan mailinizi buraya yazınız. Örnek: info@çalınanmail.com)

2) Yoru First and Last Names: (İsim Soyad Örnek:Hasan Kartal)

3) Date of Birth(Month/Date/Year):(Doğum Tarihinizi Ay gün yıl şeklinde yazınız.)

4) Country or Region:(Ülkeyi yazınız.)

5)State(if applicable):(Bulunduğunuz ili yazın.)

6) Zip or Postal Code:(Bulunduğunuz ilin posta kodunu yazın)

7) My IP address:(IP adresi için www.whatismyip.com adresinden ip adresinizi öğrenebilirsiniz.)

8) Answer to your secret question(if applicable) : (Gizli Sorunuzu ve cevabınızıbu bölme yazınız.)

9)Alternate email address:(Çalınan mail adresinizin alternatif mail kısmında başka bir mail adresi yazdıysanız buraya yazınız.)

10) My Internet Service Provider:(internet sağlayıcınız hangisiyse buraya yazınız. E-kolay, SuperOnline,Türk Telekom Adsl vs..)

11) My last date Signed in Time:(Mailinize veya Msn inize en son ne zaman girdiyseniz buraya girin. Mailinizin çalındığını farkettiğiniz tarihi biliyorsanız yazın. )

For Windows Live Mail customers Answers:(Hotmail için sorular soruların cevapları)

1. Any folders my created(aside from the default folders): (Hotmail içinde daha önce dosya veya klasör açtıysanız buraya yazın.)

2. Contacts in my address book(please include the e-mail address):(hotmail içinde sürekli mail alışverişinde bulunduğunuz kimselerin mail adreslerini yazın.)

3. Subject of any old mail that is in your Inbox or mail folders:(Hotmail içinde aklınız da kalan bir mailin içeriği kime gönderildiği hangi tarihte veya ssatte gönderildiği hakkında bilgileri giriniz.)

For Windows Live Messenger customer Answers:(Msn messenger için sorular sorular)

1. A list of contacts in your buddy list(please include the e-mail address):(Msn Messengerınız içindeki arkadaş listenizde olan kişilerin mail adreslerinden hatırlayabildiğiniz kadarını yazın. Ne kadar çok yazarsanız o kadar iyi olur.)

2. Your Windows Live Messenger Nickname(your messenger display name:(Msn Messenger da en son kullandığınız nick veya görüntü adınızı yazın.)

Bütün bu sorulara cevap verdikten sonra mailinizi size gönderilen mail üzerinden cevaplandırın. Gönderdiğiniz mail değerlendirildikten sonra size mailinizin şifresini resetlemek için bir mail adresi gönderecektir. Böylelikle mailinizi geri alabileceksiniz.

7 Ekim 2008 Salı

Kontrol Üzerinden Access Database Filtreleme

Bugün karşınıza bir Asp.net makalesiyle çıkmış bulunmaktayım. Anlatacağım makalede önceden oluşturduğumuz bir databaseden Asp.Net üzerinde arama yapmayı öğreneceğiz.

Açmış olduğumuz asp.net sayfasına toolbox'dan AccessDataSource ekliyoruz ve Configure Data Source kısmından database seçiyoruz ve Next butonuna tıklıyoruz. KArşımıza aşağıdaki gibi bir ekran gelmesi gerekiyor


Bu ekranda * olan kutuyu işaretliyoruz ve where butonunu tıklıyoruz. Karşımıza çıkan ikinci pencerede ise aratmak istediğimiz parametreyi seçiyoruz (biz ad a göre aratma yapacağımız için Dropdownlistten Adi kısmını seçtik) İkinci kısımda Like diyoruz üçüncü kısmı boş bırakıp Add butonuna basıyoruz. Daha sonra Finish butonuyla Configure kısmını bitirmiş oluyoruz.
Bunları yaptıktan sonra AccessDataSource altına bir adet label, textbox, buton ve gridview koyuyoruz. Gridview in Choose Data Source kısmına AccessDataSource1'i seçtikten sonra Labelımızın adını Aranacak İsmi Yazınız : şeklinde butonumuzun adını Ara şeklinde değiştiriyoruz ve görünümümüz aşağıdaki şekli alıyor.

Sayfamızda herhangi boş bir yere çift tıklayıp kod kısmına geçiyoruz.
Burda da kodları aşağıdaki şekilde yazıyoruz:

protected void Page_Load(object sender, EventArgs e)
{
if (!Page.IsPostBack)// Sayfa eğer ilk kez açılıyorsa aşağıdaki komutları yerine getirir
{
AccessDataSource1.SelectCommand = "select * from ogrenci";
// Databasedeki ogrenci tablosundaki bütün verileri çeker. Grideview'e aktarır.
AccessDataSource1.SelectParameters["Adi"].DefaultValue = "''";
}
}
protected void Button1_Click(object sender, EventArgs e)
{
string aranan;

if (TextBox1.Text == "")
//Eğer textBox boş iken ara butonuna basarsak databaseden bütün kayıtları çekecektir.
{
aranan = "''";
AccessDataSource1.SelectCommand = "Select * from ogrenci";
}
else
{
aranan = TextBox1.Text;
// eğer textBox boş değilse textBox içindeki metni aranana atar.

}
AccessDataSource1.SelectParameters["Adi"].DefaultValue = aranan;
//aranan adı databaseden çekip gridview'e aktarır.
}

Sayfamız yüklendiğinde ve textBox kutusu boşken ara butonuna tıkladığımızda aşağıdaki veriyi elde ediyoruz.

Aratma sonucunda ise aşağıdaki tabloyu elde ediyoruz.

Umarım faydalı bir makale olmuştur sizler için. Başka makalelerde görüşmek dileyigle...



26 Eylül 2008 Cuma

Windows 7 Görücüye Çıkıyor

Microsoft söylentileri doğruladı. Vista'dan sonraki işletim sistemi Windows 7, önümüzdeki ay ön gösterimiyle yazılım geliştiricilerin beğenisine sunulacak.
Son günlerde Windows 7'nin beklenenden daha erken piyasaya çıkacağı söylentilerine Microsoft kanadından cevap geldi. Yapılan açıklamayla Vista'nın yerini alması düşünülen yeni işletim sistemi Windows 7'nin önümüzdeki ay yazılım geliştiriciler için bir ön gösteriminin
gerçekleştirileceği duyuruldu.
Alfa sürümü denilebilecek ön gösterimde işletim sistemi, Ekim ayında düzenlenecek olan profesyonel yazılım geliştiricilerine yönelik PDC konferansında ilk gösterimini gerçekleştirecek. Aynı zamanda Microsoft, Windows 7'nin gelişim sürecini yıllık etkinliklerle aktarmayı da planlıyor. Ancak işletim sisteminin raflardaki yerini alıp kullanıcılarla buluşması 2010'u bulacak.
PDC 2008'de gösterilecek ön sürümde, mevcut Windows sürümüne oranla ne gibi gelişmeler kaydedildiği, çekirdek yapısı, ağ özellikleri, donanım ve aygıtlar, kullanıcı arayüzü gibi değişimler gözler önüne serilecek. Windows 7 neler getirecek?
Aslına bakılırsa çekirdek yapısı aynen Vista'daki haliyle korunacak. Vista'nın üzerine inşa edilen Windows 7'deki en büyük yenilik ise çoklu dokunmatik işlemlere olanak sağlayacak olması. İlk olarak All Things Digital konferansında örnek sunumu yapılan uygulamayla kullanıcılar ekran üzerinde ellerini kullanarak işlemleri gerçekleştirebilecekler.

31 Ağustos 2008 Pazar

Ramazan-ı Şerif

Evet yine 11 ayın sultanı olarak nitelendirilen, yaklaştığında büyük küçük herkesin içinde bir kıpırdanmaya yol açan, her zaman bereketli ve rahmetli olan, insanın sağlık ve sıhhat kazanmasını sağlayan mübarek aya kavuşmuş bulunmaktayız. Öyle ki bu ayın içinde insanları gaflet ve delaletten kurtaran, insanlara yol gösterici olarak gönderilen Hz. Peygamberimize indirilen Kur'an-ı Kerim bu ayda inmeye başlamıştır. Şöyle ki Cenab-ı Hakk Kur'an-ı Kerim'de 

"Ramazan ayi ki onda Kur'an, insanlara yol gösterici ve dogruyu yanlistan ayirici belgeler olarak indirildi. "

belirtmiştir. Ayrıca bu ayın içinde 1000 aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi gizlenmiştir. Böyle güzel ve bereketli bir ayı tüm müslümanların en iyi şekilde ifa edebilmesi dileğiyle...

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Yeni Macera

Uzun bir süredir sessiz bu sayfanın içeriği. Kendime soruyorum neden diye. Bir cevap bulabilmiş değilim, belki yeni siteye geçiş hazırlıklarına kendimi kaptırdım, belki de üzerimdeki tembellikten kaynaklanan şeyler. Yeni sitemi hem kendi adımda hem kendi tasarladığım şekilde olacağı için yazmaktan daha keyif alacağımı hissediyorum. Sizlerin katkılarıyla daha da güzel bir hale geleceğini umuyorum. Yeni sitemde özellikle sinema ve müzik severlerin ilgileneceği bölümler, yine ve her zaman teknolojiden haberler, günlük hayatımızı etkileyen olaylar ve daha nicelerini bulacaksınız. En kısa zamanda yeni sitemde görüşmek buluşmak ümidiyle.

11 Ağustos 2008 Pazartesi

RiaTalk seminerlerinin ardından

Evet arkadaşlar cuma ve cumartesi olmak üzere çok önemli ve faydalı bir seminerler birleşkesi olan Riatalks'a arkadaşlarla katılma fırsatını buldum. Daha önceki Riatalks seminerine katılmamış olmanın bir eksiklik olduğuna karar vermeme sebep oldu bu konferans. En önemlisi bu konferansın türkiyenin sayılı güvenlik uzmanlarından olan Ferruh Mavituna ile tanışma fırsatına sahip oldum. Tabii insan karşısında Türkiye'de bu kadar önemli bir isim yapmış olan kimsenin 30- 35 yaşlarında olmasını beklerken 24 yaşında birisiyle karşılaşmak benim ve çevremde olan, hatta daha önce kendisini görmemiş olan insanlarında çok fazla şaşırmasına neden oldu. Ayrıca bu sayede güvenlik üzerine gitmenin de ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş olduk.
Seminerlerde teknik sunumların yanında bütün ria(rich internet applictions) kavramını çok iyi şekilde özetleyen ve bu ria nedir, nasıl bir şeydir, nerelerde kullanılır gibi konuları tam anlamıyla anlatan Bilal Akçay abimiz de Konferansa katılan herkesin beğeniyle dinlemesine ve bilgilenmesine vesile oldu. Ayrıca İspanyadan katılan Enrique Duvos da seminerin önemli isimleri arasındaydı. Tabii semineri iki bölümde ele almak lazım kurumsal ve developerlar için konular vardı. Bu da seminlerin akışını değiştiren başka bir kısım oldu. Neyse lafı uzatmaya gerek yok. Hem teknik açıdan, hem social networking açısından çok faydalı olan bir seminerdi. Saygılarımla.

18 Temmuz 2008 Cuma

‘Haydarpaşa Manhattan’ için ilk adım atıldı

Bugün gazetelerde gözüme takılan bir yazıyı paylaşmak istiyorum. Paylaşmamın nedeni benim doğup büyüdüğüm yerde yani Kadıköy'de olması beklenen köklü bir değişimin faydalı mı yoksa zararlı mı olduğunu merak etmem. Haberimiz şu şekilde;


"Kamuoyunun büyük tepki gösterdiği proje, 2004 yılında gündeme geldi. 17 Eylül 2004’te kabul edilen 5234 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un Geçici 5. maddesiyle, Haydarpaşa ve çevresiyle ilgili devir ve imar yetkilerini hükümet üzerine aldı.Yapılacağı iddia edilen 70 katlı gökdelen otellerle Haydarpaşa’nın, gökdelenleriyle ünlü Manhattan’a benzeyeceği için kamuoyunca “Haydarpaşa Manhattan” adı takılan proje, uzun aradan sonra yeniden gündeme geldi. Bugüne kadar hükümetin bir projesi olarak bakılan işe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de önceki gün yaptığı ihaleyle dahil oldu. İBB Şehir Planlama Müdürlüğü’nün söz konusu işle ilgili ihale ilanında işin adı şöyle tanımlandı: “1/5000 ölçekli Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası K.A.N.İ.P.(koruma amaçlı nazım imar planı) ve 1/1000 Ölçekli Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası K.A.U.İ.P.’ye (koruma amaçlı uygulama imar planına Yönelik Analitik Etüdler, Danışmanlık ve 3-Boyutlu Kent Modelleme.”İşin süresi 120 gün olarak belirlenen söz konusu ihale ilanında ayrıca alınacak olan hizmetin niteliği ve türü için de şöyle denildi:“İBB sınırları dahilinde Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahasını Kapsayan 110 Hektarlık Alanda Özel Uzmanlık Gerektiren Araştırma İnceleme Etüd İşi.”Belediyenin şartnamesine göre yüklenici firma, söz konusu iş için sekiz şehir plancısı, iki mimar, iki harita mühendisi, bir peyzaj mimar, bir sosyolog ve bir sanat tarihçisini bu iş için çalıştıracak.İBB Basın Danışmanlığı yetkilileri ihale konusu işin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na ait olduğunu, yapılan bir protokol gereği ihaleyi İBB’nin yaptığını, ihale bedelinin bakanlık tarafından ödeneceğini söyledi. Söz konusu işin tarafı olmadıklarını belirten yetkililer, açık ihaleye sadece, İBB’nin bir şirketi olan Bimtaş-Boğaziçi Peyzaj İnşaat Müşavirlik Teknik Hizmetler Sanayi Ticaret AŞ’nin teklif verdiğini, teklif zarfının ise teklif dosyası incelendikten sonra açılacağını söyledi.

Meslek odaları karşı çıkıyorHaydarpaşa bölgesinde yapılacak projenin detayları bugüne kadar net olarak açıklanmadı. Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları yetkililerin tatmin edici açıklama yapmasını isterken, projeyle birlikte Kadıköy ve Üsküdar’a gelecek yaklaşık bir milyon insanı bölgenin kaldırmayacağını, altyapının yetmeyeceğini, tarihi dokunun elden gideceğini savunuyor. Şehir plancıları yüksek ve geniş binaları içeren projenin, İstanbul’un silüetini ezeceğini, zeminin sağlamlaştırılması için çakılacak kazıkların bölgeyi tahrip edeceğini iddia ediyor.

Proje bitiminde bu Haydarpaşa bu görüntüye kavuşacak. "

Haydarpaşa bu görünüme kavuşur mu veya bu görünüme kavuşunca bizim için faydalı mı zararlı mı olur bilinmez ama bu konu üzerindeki tartışmalar uzun yıllar devam eder.

16 Temmuz 2008 Çarşamba

Üç boyutlu filmlere geçiyoruz

Vizyona girecek olan yeni filmler yüksek çözünürlüklü tam HD kalitesinde 3D sinema keyfini sunacak. Türkiye'deki salonlar da bu yeni teknolojiye hazırlanıyor.

Üstün görüntü kalitesiyle 3D (üç boyutlu) sinema deneyimine "gerçekçilik" kazandıran REAL D sistemi gnctrkcll’in katkılarıyla Türkiye'ye geldi. Cinebonus sinemalarındaki REAL D sinema gösterimlerinde sinema severler bir ilki yaşarken, gnctrkcll üyeleri de çeşitli avantajlardan yararlanacak.REAL D 3D sistemiyle 18 Temmuz'da gösterime girecek "Dünyanın Merkezine Yolculuk", bu tekniğe uygun üretilen ve animasyon olmayan ilk film olma özelliğini taşıyor. Konusunu Jules Verne'in ünlü romanından alan filmin başrollerinde Brendan Fraser, Josh Hutcherson ve Anita Briem yer alıyor.
REAL D 3D gözlükleriEkrandaki sağ ve sol görüntülerin beyinde birleşmesi ve derinlik algısının gerçekleşmesini sağlayan özel REAL D 3D gözlükleriyle izlenebilen film gözlüksüz izlendiğinde ise yukarıda solda yer alan bulanık görüntüyle karşılaşıyorsunuz. Öte yandan sinemada özel olarak verilen bu gözlükler, film dışındaki gündelik kullanımlara da uygun değil.

3 boyutlu görüntü nasıl oluşuyor? 3D filmlerini iki ayrı film gibi düşündüğümüzde, kameralar bir film karesini çekmek yerine biri sol gözünüz biri sağ gözünüz için iki film karesini yakalıyor. REAL D teknolojisi ise, bir dijital sinema projektöründen yansıyan görüntülerin iki akışını sunuyor. REAL D filmler, sağ gözünüzün sol gözle görmesini ve tersini engelleyen polarize filtreli özel bir gözlük takarak izlenebiliyor. 3D algısı ise beyninizin daha sonra iki görüntüyü kesintisiz birleştirmesi ile oluşuyor.

Normalde filmlerde 44 kare geçişi varken dijital olarak hazırlanan ve REAL D destekleyen filmlerde bu rakam saniyede 144 kareye çıkıyor. Böylelikle çok daha üst düzeyde görüntü kalitesi de elde edilebiliyor.

Yakın gelecekte çok 3D film olacak mı? Önümüzdeki iki yıl içinde piyasaya verilmesi planlanan otuzun üstünde film bu teknolojiyi kullanacak. Aralarında Jim Cameron, Steven Spielberg, Peter Jackson, Robert Zemeckis, ve Tim Burton gibi önemli film yapımcılarının yer aldığı isimler 3D filmler yapmaya başladılar bile.

8 Temmuz 2008 Salı

Pioneer optik diske 400GB sığdırdı

Evet yanlış okumadınız. 16 katmanlı Blu-ray optik diskin kapasitesi 400GB seviyesine ulaştı. Her bir katman 25GB veri depolayabiliyor.

Teknoloji her geçen gün daha da ileriye doğru hızlı bir gelişim gösteriyor. Blu-ray disklerin çıkmasıyla kapasitenin sınırları da zorlanmaya başlanmıştı. Henüz çok yeni olan bu gelişme kısa süre içerisinde daha da ileriye taşındı ve Pioneer tek bir optik disk üzerinde 16 katman yaratmayı başararak 400GB seviyesinde depolama yapılmasına olanak sağladı.
Daha da güzel olan haber ise geriye doğru uyumluluk için çalışmalarda bulunulması. Teknik özellikler ve mercek yapısı bozulmadan ulaşılan bu yeni teknoloji için prototip bir ürün de üretildi.Şimdilik ürünün ne zaman piyasaya çıkabileceği veya mevcut Blu-ray oynatıcılarda çalışıp çalışmayacağı bilinmiyor. Pioneer, yeni teknolojisi hakkındaki detayları 13 Temmuz'da Hawaii'de düzenlenecek olan "Optik Hafızalar ve Optik Veri Depolama 2008" adlı uluslararası sempozyumda paylaşacak.

8 Haziran 2008 Pazar

Hayat Tecrübesi

Dün akşam vizyona yeni giren bir film izledim 21 adında. Film bir grup zeki üniversite öğrencisinin(ki bu üniversite Amerika'nın en önemli teknik üniversitesi olann MIT'dir.) blackjack oyununda kartları sayabilme kabiliyetlerini kullanarak para kazanmalarını konu almış bir filmdi. Ama benim anlatmak istediklerim ne blackjack üzerine ne de öğrencilerin çok zeki olmaları üzerine. Benim anlatmak istediklerim filmin başrol oyuncularından olan Ben karakterinin Harvard'a girmeye hak kazanması ve bunun için üniversite rektörüyle arasında geçen bir konuşma üzerine. Ben bu üniversitenin medikal bölümüne girmek onun için dünyanın en önemli olarlarından biri olduğunu ve bugüne kadar girdiği her sınavdan birincilikle ve en yüksek puana yakın puanlarla ayrıldını anlatmaya çalışıyor ve okul tarafından verilen bursun kendisine verilmesini talep ediyor. Fakat rektör Ben'e can alıcı noktayı söylüyor ve diyor ki senin gibi başka kişilerde bu bursu almak için can atıyor ve hak ediyorlar, bu bursu almak için hayat tecrüben seni farklı kılmalı diyor ve senin farklı olan hayat tecrüben nedir diyor. Sonuç olarak farklı bir hayat tecrübesi anlatamadığından(sunamadığından) dolayı gerekli burs için müracatı askıya alınıyor ve bir süreliğine gitmek zorunda kalıyor. Fakat filmin sonunda öyle bir hayat tecrübesi anlatıyor ki mecburen onu almak zorunda kalıyorlar Harvard sıralarına. Buraya kadar olan satırları okuyan herkes gayet normal bir film bunu ilginç kılan veya bunu buraya taşımanı sağlayan nedir? dediğinizi duyar gibiyim.

Bugün hem bir staj görüşmesi hem de bir iş imkanı olarak bir firmaya gittim. Hem de bir tanıdık vasıtasıyla. Herşey güzel başlamıştı muhabbet, tanışma faslı ve kendimi ifade etmek açısından. Bir süre sonra bildiğim programlama dillerinin hangileri olduğunu sorduklarında hemen C# ve .net'in diğer bir kaç dilini daha saydım ama aldığım cevap aynı az önce anlattığım profesörün verdiği cevap gibiydi benim için. PHP üzerine hiçbir proje ürettin mi? Yani hayat tecrübem yeterli miydi? Başkalarından (C#,aspx bilenlerden)beni farklı kılan neydi? Ben de Filmdeki Ben karakteri gibi cevap veremedim ve malesef oradan çıkmak zorunda kaldım. İşte o zaman aklıma gelen ilk şey izlediğim 21 filmiydi. Bu bana hayat tecrübemi arttırmam gereken bir ders niteliğindeydi ve ben oraya tekrar döndüğüm de kabul edileceğimden eminim. Çünkü hayat tecrübemi arttırmak için ilk adımımı attım bile. PHP öğrenmeye başladım vakit kaybetmeden. Benim için o filmde başrol oyuncusu olmak gibi bir deneyimdi. Geri döndüğümde hayat tecrübelerimi bu sefer aktarmada sessiz kalmayacağımdam eminim.

2 Haziran 2008 Pazartesi

MySQL Semineri

Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsünde gerçekleştirilenMySQL seminerine katılma fırsatı buldum.Gayet faydalı bir seminer oldu benim açımdan. Ama dikkatimi çeken bir kısım ise dünya çapında tanınan bir kişinin seminerine katılımın az olmasıydı. Bunun nereden kaynaklandığı da bir araştırma konusu bence. Seminerde genel olarak Sun' ın MySQL ' i satın alması üzerine ve MySQL in yapısından bahsedildi. Semineri veren kişi MySQL de vice-president görevini sürdüren Kaj Arnö idi.
Kaj Arnö hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse;
"Sun Microsystems MySQL Başkan Yardımcısı Kaj Arnö, 14 yıl girişimciliğin ardından 2001 yılında MySQL ailesine katıldı. Şirketini ikiye bölerek MySQL Eğitimi’ne odaklanan yarısını MySQL AB’ye sattı ve Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak MySQL’in eğitim bölümünü kurdu. Arnö, MySQL’de Profesyonel Hizmetlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı, Servislerden Sorumlu Başkan Yardımcılığıve Mühendislikten Sorumlu Başkan Yardımcılığı gibi görevlerin ardından 2005’te şirketin Topluluk İlişkilerinden Sorumlu Başkan Yardımcılığını üstlendi. MySQL AB’nin Sun tarafından satın alınmasının ardından Arnö halen MySQL’in topluluk çabalarına öncülük ediyor ve zamanının büyük bölümünü Sun ekipleriyle, müşterileriyle ve topluluklarıyla farklı kurumlarda ve coğrafyalarda toplantılar yaparak MySQL’in Sun elçiliğine ayırıyor."
Seminere bir sürprizle başlayan Kaj Arnö konuşmasının ilk birkaç dakikasını Türkçe yaptı ve katılanlardan büyük bir alkış aldı. Bu türkçe kısımda kendinden biraz bahsederek Sun'ın neden MySQL'i almasına izin verdiklerini anlattı.
Daha sonra konuşmasını ingilizce sürdürerek kendisinin developer terimine bakış açısı, kendi sistemlerinde olan bugları ve bu bugların raporlar halinde nasıl tutulduğu, MySQL Forge un ne olduğu(daha detaylı olarak forge.mysql.com), Forge Wiki ve MySQL University, MySQL de çalışanların Blogları ve IRC(internet relay chat ,"MySQL de çalışanlarla birebir program geliştime ve sorular sorabilmeye imkan sağlayan bir sistem") hakkında bilgiler verdi.
MySQL University'nin direct olarak bir bina olmadığı her hafta perşembe günleri internet sitelerinden verdikleri bir eğitim olduğunu da sözlerine ekledi.
Ayrıca bir gönderme yaptı bizlere. MySQL in internet sayfasında bulunan forumlara, ki bu forum sayfaları ülkelere göre ayrılmış bir şekilde bulunmakta, Türkiye'den sadece 5 kişinin üye olduğunu da vurgulamaktan kaçınmadı.
Ayrıca dikkatimi çeken ve kendisininde üzerinde durduğu bir noktada GPL(General Public License) idi.Bu da developerların haklarını koruyan bir sistem.Bu sayade tek başına bir ürün geliştirebilen bir kişinin bu üründen pay almaya hak sahibi olabiliyor. Open source olmayan bir firma da geliştirildiği takdirde bunun firmanın ürünü olduğu için developer'a her hangi bir pay verilmediği de söyledikleri arasındaydı.
Benim gözlemleyebildiklerim bu kadar. Vermiş olduğum bilgilerde benden kaynaklanan bir eksik varsa affola.

31 Mayıs 2008 Cumartesi

Cisco TelePresence teknolojisi kişisel ofislere giriyor

Cisco TelePresence teknolojisi kişisel ofislere giriyor

Cisco, seyahat maliyetlerini düşüren ve farklı lokasyonlardaki kişilerin sanki aynı odadaymış gibi karşılıklı olarak görüşmelerine olanak tanıyan TelePresence teknolojisinin kişisel ofisler ve büyük gruplar için olan iki yeni modelini tanıttı.
Cisco'nun firmaların iş yapış şekillerinde önemli bir değişikliğe olanak tanıyan birlikte çalışma teknolojisi olan TelePresence, sunduğu gelişmiş ses, yüksek çözünürlüklü görüntü ve etkileşimli ortam sayesinde kişilere farklı bir toplantı deneyimi sunuyor. Cisco TelePresence sayesinde firmalar satış ve ürün geliştirme süreçlerini kısaltırken operasyonel verimliliği artırıyorlar.
Cisco'nun TelePresence ürün ailesine eklediği yeni modeller olan Cisco TelePresence System 500 ve Cisco TelePresence System 3200 ile birlikte Cisco TelePresence System 1000 ve 3000'den oluşan ürün ailesi, farklı sanal toplantı ihtiyaçlarına yönelik olarak genişlemiş oldu.

Bireysel kullanım için düşük maliyetli TelePresence sistemi


Cisco TelePresence teknolojisinin tüm gücünü bünyesinde barındıran Cisco TelePresence System 500, yenilikçi TelePresence teknolojisini kişisel ofislere taşıyor. Diğer TelePresence modellerine oranla daha küçük boyutlara sahip olan Cisco TelePresence System 500, çalışanların ofislerindeki masalarından kalkmadan geniş grup toplantılarına katılmalarına ve uzak mesafedeki veya farklı ofislerdeki kişilerle yüzyüze görüşme yapabilmelerine imkan tanıyor.
Yeni model ayrıca, orta ölçekli firmalara, iş ortakları, müşterileri ve tedarikçileriyle TelePresence teknolojisi sayesinde iletişim kurmaları için TelePresence teknolojisine düşük maliyetle giriş yapmalarını olanak sağlıyor.
Cisco TelePresence System 500, 37 inç yüksek çözünürlüklü ekran ve kamera, gelişmiş yeteneklere sahip mikrofon sistemini, gelişmiş hoparlör sistemi ve özel olarak tasarlanan ışıklandırmasıyla bir masanın veya kaidenin üzerine yerleştirilebilecek veya duvara asılabilcek komple bir yüksek çözünürlüklü çözüm olarak sunuluyor. Cisco TelePresence System 500, kullanıcıların sanal toplantılara eşit bir katılımcı olarak katılmasına ve diğer Cisco TelePresence odalarında gerçek boyutlarda görünmesine olanak tanıyor. Cisco TelePresence System 500 ayrıca ofislerde ikinci bir monitör olarak kullanılabiliyor ve Cisco Digital Media Systems ürün ailesine entegre olarak bu sistemden yayınlanan içerikleri görüntüleyebiliyor.


Artık kalabalık toplantılar sanal olarak yapılabilecek

Cisco TelePresence System 3200 ise altı kişilik Cisco TelePresence System 3000'in başarısı üzerine inşa edilmiş bir model. Ürün, kalabalık grup toplantıları için sanal toplantıya ikinci bir sıra ekleyerek oda kapasitesini üçe katlıyor. Genel merkezler veya geniş bölgesel ofislerin kullanımı için tasarlanan Cisco TelePresence System 3200, katılımcıların büyük çoğunluğunun bir lokasyonda olduğu geniş grupların karşılıklı olarak toplantı yapmaları veya eğitmenin farklı, sınıfın farklı lokasyonlarda olduğu eğitimler için ideal bir çözüm.
Diğer Cisco TelePresence modelleri gibi her iki tarafta da tüm katılımcılar için yüksek kalitede ses ve video deneyimi sağlamak amacıyla tasarlanan Cisco TelePresence System 3200, ikinci sıra için yükseltilmiş platforma da ihtiyaç duymuyor. 12 ve 18 katılımcılı oturum düzenine uygun, yeni kamera mercekleri, arka sıradakilerin seslerini de temiz şekilde almaya olanak tanıyan mikrofonları ve data paylaşımı için saniyede 30 kare görüntüyü destekleyen yeni codec ile Cisco TelePresence System 3200, gelişmiş pek çok özelliği bünyesinde barındırıyor.

14 Nisan 2008 Pazartesi

Sun Microsystems 'süper bilgisayar' üretecek

Amerikan Savunma Bakanlığı’nın, daha hızlı, daha az enerji harcayan ve daha az yer kaplayan "süper" bilgisayarlar yaratmak için planladığı yeni araştırması için Sun Microsystems’le anlaşma yaptığı bildirildi. Sun Microsystems’ten yapılan yazılı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığına bağlı olarak çalışan Savunma Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansının (DARPA), Sun Microsystems’ın mikroçip bağlantılarını optik ağlar aracılığıyla sağlamaya yönelik 5,5 yıllık araştırma projesi için 44,29 milyon dolar ayırdığı aktarıldı. Sun Microsystems’in yeni projesinin, düşük maliyetli, yüksek performanslı ve yüksek üretkenliğe sahip sistemlerin gelişimini hızlandıracağı belirtilerek, projenin düşük maliyetli bir dizi yongayı birbirine bağlayarak "süper" bilgisayarlar yaratmayı mümkün hale getireceği, böylece bugünün büyük bilgisayar sistemlerinde yaşanan maliyet ve performans sıkıntılarının ortadan kalkacağı vurgulandı. Açıklamada, "Bugüne kadar görülmemiş yüksek bant genişliği, düşük gecikme süresi ve paralel bilgi işlem yongaları arasında daha az enerji harcayan bağlantılar sağlayacak olan bu proje, birçok kurum ve kuruluşun enerji araştırma, bioteknoloji ve hava modelleme gibi yüksek performans ve iletişim ihtiyacı barındıran uygulamaları kullanmasına olanak tanıyacak" denildi. Sun’ın programının optik sinyallemeyi tek bir sanal "makroçip"te düşük maliyetli yonga dizileri oluşturan yeni bir teknoloji ile birleştirdiği, uygun fiyatlı yongaların bu şekilde bir araya gelmesiyle, çok büyük boyutlarda tek bir yonga gibi çalışan sistemler oluşacağı ifade edildi. Makroçipteki uzun bağlantıların, düşük gecikme süresi, yüksek bant genişliği ve silikon optiğin düşük enerji tüketimine olanak tanıyacağı, Sun ve DARPA’nın bu program ile bu optik bağlantıların maliyetini çok daha ciddi biçimde düşürecek teknolojileri araştıracağı ve böylece yeni sanal "süper" bilgisayarların doğacağı kaydedildi.

13 Nisan 2008 Pazar

Firefox'un logosunun "derin" sırrı çözüldü!


cnnturk.com
Web browser'ı Firefox'un ünlü logosunun arkasındaki sır çözüldü.17 Aralık 2002 tarihinde Hubble Uzay Teleskopu tarafından çekilen bir uzay fotoğrafı akıllara Firefox'un logosunu getirdi.V838 Monocerotis yıldızının olduğu bildirilen fotoğrafla logo karşılaştırdığında aralarındaki inanılmaz benzerlik ortaya çıkıyor.Yıldızın fotoğrafının üzerinde Photoshop'la oynanmış. Ancak buna rağmen orijinal fotoğrafla logo arasındaki benzerlik dikkat çekici. Şimdi çözülemeyen tek sır kaldı. O da logodaki hayvan tilki mi kızıl panda mı?




Microsoft, trafik sorununa da el attı



Dünyanın en büyük yazılım şirketi Microsoft, sürücülerin trafik sıkışıklığına yakalanmasını engelleyecek gelişmiş bir yazılım piyasaya sürmeye hazırlanıyor.


New York Times gazetesinin haberine göre, kullanıcısına trafik sıkışıklığına yakalanmaması için gideceği yönü gösterecek web tabanlı yazılım teknolojisi sistemine "Clearflow" adı verildi.
Sürücüsüne trafik sıkışıklığına karşı alternatif yol bilgisi verecek sistemin yakında Microsoft’un internet sayfasında 72 Amerikan kenti için kullanıcıların hizmetine sunulacağı belirtildi.
Microsoft, New York Times’ın haberiyle ilgili henüz yorum yapmadı.

7 Nisan 2008 Pazartesi

Tarih:17 Nisan Konu: 'Surface’




Microsoft, 'Surface’ adlı dijital masa şeklindeki bilgisayarı 17 Nisan’da ABD’de tüketicilerin karşısına çıkarıyor.

Surface, AT&T’nin New York, San Francisco, San Antonio ve Atlanta’da bulunan 5 mağazasında ürünler arasında karşılaştırma aracı olarak kullanılacak.
Surface, çoklu dokunmalı ekran ve Windows Vista işletim sistemi üzerine geliştirilmiş bir yazılımdan oluşuyor. Parmak hareketleriyle e-posta işlemlerini kontrol etmek, internette sörf, dijital fotoğrafları masada istenilen yere çekip, boyutlarını küçültüp veya uzatmak, videoları parmakla istenilen boyuta getirip izlemek ve daha birçok işlem bu bilgisayar üzerinden kolaylıkla yapılabiliyor. Bu ürün ayrıca üzerine konular objeleri özel bir barkod sistemiyle algılayabiliyor.

2 Nisan 2008 Çarşamba

Hackerların yeni hedefi insan beyni!

Web sayfasından bilgisayarımıza bin bir türlü şey bulaşabileceğini biliyoruz. Peki beynimiz güvende mi? Artık değil...

Halk arasında 'sara' olarak da adlandırılan epilepsi, kronik bir nörolojik rahatsızlık. Dünyada yaklaşık 50 milyon kişide bulunan epilepsi, kimi zaman sadece çocukluk yaşlarında görünse de tedavi edilemeyen bir hastalık olduğundan dolayı ömür boyu tekrarlama riskine sahip. Yüzde 70'inin sebebi bilinmeyen bu hastalığa sahip olanların en büyük yardımcılarından biri de internet. Hem bilgilenme, hem de diğer hastalarla tecrübe ve tavsiyeleri paylaşma için web hizmetleri benzersiz seçenekler sunuyor.
Ne var ki geçtiğimiz hafta yaşanan bir olay epilepsi hastaları için aynı internetin korkutucu ve tehlikeli olabileceğini de gösterdi. ABD merkezli Epilepsi Vakfı'nın tartışma forumuna bilinmeyen kişilerce yazılan mesajlar ziyaret eden hastalarda ciddi migren ağrıları ve epilepsi krizlerini tetikledi. Gelen uyarı ve şikayetlerin ardından vakıf birkaç gün tartışma forumunu kapatarak söz konusu mesajları temizledi.
22 Mart tarihinde başlayan eylemde korsanlar otomatik bir yazılım sayesinde foruma içinde hareketli bir resim barındıran mesajdan yüzlerce yolladı. Normal kullanıcılar için sinir bozmaktan başka hiçbir etki yapmayacak bu olay epilepsi hastalarını allak bullak etti. Hareketli, yanıp sönen, parlak renkli ışık ve görsel unsurların bazılarında krizi tetiklediğini bilen siber saldırganlar 'başarıyı' yakaladı. Siteye mesaj yağdıran üyelerden birçoğu bu mesajlar yüzünden şifa bulmak için geldikleri sayfalarda krize girmişti!
Yapılan araştırmalarda saldırının kaynağının bir süre önce Scientology tarikatına karşı başlattığı kampanyayla adını duyuran Anonymous adlı grup olduğu ortaya çıktı. Epilepsi hastalarının yüzde 3'ü bu tip parlak ışık ve animasyonlarda krize giriyor.

23 Mart 2008 Pazar

Donald Trump - Başarıya Giden Yol Serisi

Sizlere daha önce Donald Trump'ın başarı gitme yolu adına kaleme almış olduğu kitaptan
okuduğum bölümleri bir seri halinde, dizi tadında, sizlerle paylaşacağımı duyurmuştum.
O serinin başlama günü gelmiş bulunmakta... Umarım okuyacağınız bu bölümleri beğenirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar...
HAYATINIZI SEVMEDİĞİNİZ BİR İŞ İÇİN HEBA ETMEYİN
Yaptığınız işleri severek ve isteyerek yapın veya seveceğiniz işler üzerinde kendinizi geliştirmeye bakın. Yaptığınız işi sevdiğiniz takdirde veya sevidiğiniz işi yaptığınız takdirde , o işi hem daha büyük bir gayretle yaparsınız ve o iş sizin gözünüze iş olarak gözükmez. Bu sayede enerjiniz artar ve bu enerjiyi çevrenizdekilere de yayarsınız.
Kalıcı başarılar için tutku şarttır. Eğer tutkunuz yoksa eninde sonunda nefesiniz o işin sonunu getirmeye yetmeyecektir ve hayatınız sıradanlaşacaktır. Bu sıradanlaşmayı gidermek için o işi sevmeniz ve ona tutkuyla sarılmanız gerekmektedir.
Tutkunun insanı motive edicidir ve insanlara elle tutulmaz ama kendilerini yenilmez hissetmelerini sağlayan bir ivme kazandırır. Bu sayede engelleri aşmak için yaratıcı çıkış yolları bulurlar.
Kendinize şunları sorun;
- neleri yapmaktan hoşlanıyorum?
- aklımı çelen şeyler nelerdir?
- zamanın nasıl geçtiğini bana unutturan şeyler nelerdir?
- beni neler mutlu ediyor?
Bu sorular sizi mutlaka bir yere ulaştıracaktır.
Bir kariyere sadece parası olduğu için başlamayın . bu para eksikliğini hissettiğiniz tutkunun yerini iç bir zaman alamayacaktır.
İlgi alanlarınızdan bazılarının , haytta karşılığı olan bir gelir kaynağı haline getirilip getirilemeyeceğini araştırın.
Bir sonraki yazı dizisinde buluşmak üzere...

15 Mart 2008 Cumartesi

Yeni Bir Seri

Uzun bir aradan sonra blog yazmaya tekrar başlamaya karar verdim bu kararımda ne etkili oldu hiç ama hiç bir fikrim yok. Uzun bir ara dedim ya hemde ne ara çünkü kendi blog adresimi unutacak kadar olan bir ara... Seninle yani bu satırları okumaya kara veren değerli arkadaşlarıma, en kısa zamanda dünyada bir marka haline gelmiş olan inşaat sektörü denince inşaat kelimesinden bile önce akla gelen bir kişinin başarı yolunda verdiği bazı öğütleri (tabiki kendisinin çıkartmış olduğu Trump 101 Başrıya Giden Yol adlı kitabından) başlıklar halinde ve anladığım ve elimden geldiği kadarıyla aktarmaya çalışacağım. Kim bilir belki geleceğin Trump' ı sen olabilirsin. Okumanız ve istifade edebilmeniz amacıyla... Görüşmek üzere....